close
 
 

Hikaye

Hikaye

Yıl 1915. Anadolu’da bir Ermeni köyünde, varlıklı bir ailenin çocukları olan Maryam ve Bedo günlerini yaramazlık yaparak ve gizli güvercinliklerinde oyunlar oynayarak geçirirler.

Çocuklar bir gün ormanda küçük mavi bir kuş bulurlar ve adını Baçik koyarlar.

Maryam ve Bedo bir sabah annelerinden habersiz Baçik’e bakmak için evden kaçarlar. Gizli güvercinliklerinden döndüklerinde ev bomboştur.

Köyde de kimsecikler kalmamıştır ve köy adeta hayalet bir köye dönüşmüştür.

Artık çocukları zorlu bir macerada beklemektedir, acaba kaybettikleri ailelerine kavuşmaları mümkün olacak mıdır?

 

Yönetmen Görüşü

Anadolu’da yaşanmış binlerce anlatılmamış hikâye var. ‘Yitik Kuşlar’ da sandıklarda kalmış bu binlerce hikayeden biri. ‘Yitik Kuşlar’ birbirinden ayrılmamak için her şeyi göze alan iki kardeşin, annelerini arayışının ve birlikte kalabilmek için verdikleri mücadelenin hikayesidir.

Görünürde olan anneyi arayış, aslında yitirilmiş bir çocukluğun, yıkılmış bir ailenin, parçalanmış bir köyün, kaybolmuş hikayelerin, bireylerin ve renklerin arayışıdır. Uçup giden bir zamanın ve özlenen bir dönemin arayışıdır.

Daha büyük resme bakıldığında, bu arayışın Anadolu’da bir zamanlar var olan renklerin ve çok kültürlülüğün de bir arayışı olduğu görülecektir.

En büyük amacımız; bütün siyasi hesaplaşmaların ötesinde, insanın hikayesini anlatarak, insanların birbirini anlamasını sağlamak.

Tarihçilerin ve siyasetçilerin, 1915’de yaşanan olaylarla ilgili tartışmalarına daima açık bir kızgınlık, bir öfke hakimdir. Bu kızgınlık, kesin önyargılar oluşturarak, var olan uçurumu büsbütün derinleştiriyor ve asıl önemli olan insan hikayelerinden gittikçe uzaklaşılıyor. Tartışılan zamanlarda yaşayan insanların birbirleriyle nasıl uyum içinde, nasıl mutlu ve huzurlu yaşadıkları unutuluyor.

Bu filmi izleyenler, kendi hikâyelerini de paylaşmak isteyecek ve birbirlerine anlatacaklar. Hikayeler anlatıldıkça insanlar kavga etmeyi bırakıp birbirlerini dinlemeye başlayacaklar. Bu etki, aynı toplumda yaşayan insanları birbirine yaklaştıracak. İnanıyoruz ki filmimiz bu konuda ilk adımı atarak, sonrasında kurulacak diğer köprülere de bir model olacaktır.

Yaşanan olayları, birbirimize açık yüreklilik ve önyargısız yaklaşarak daha iyi anlayabiliriz.

‘Yitik Kuşlar’, yitip giden güzel şeyleri hatırlatan bir hikayedir. Umuyoruz ki birbirimizi anlamamız için ve geleceğe umutla bakabilmemiz için atılacak önemli bir adım olacaktır.

Aren Perdeci & Ela Alyamaç